Duncan’ın müzikal takıntısı konusu olan, bir zaman zamanlar saygı gören ancak şimdi solgunlaşmış, şarkıcı-yazar Tucker Crowe’la, Duncan’ın uzun süredir katlanan kız arkadaşı Annie’nin beklenmedik bir transatlantik aşk yazısine tanıklık ediyoruz. Burada, romantizmin sınırlarını zorlayan, çapraz kültürelel bir romantik komediyle karşı karşıyayız. filmim, müziğin ve aşkın gücünü yorum yapmak etma yolunda, çeşitli ilişki dinamiklerini ve adamların birbirini nasıl anladığını, anlamadığını ve bazen yanlış anladığını inceliyor. Ortaya çıkan yazı, büyüleyici ve benzersiz bir aşk yazısi olma özelliği taşıyor. Annie, dönemlardır Duncan’ın müzikal obsesyonunun gölgesinde kalan, kendi hayatını ve tutkularını geri plana atan bir hanımefendidır. Ancak, beklenmedik bir şekilde Tucker Crowe ile başlayan ilişkisi, onu kendi kimliğini bulma ve takdir etme yolculuğuna çıkarır. bir zaman zamanlar büyük bir müzik ikonu olan ancak şöhretin ve başarının nihai sonuyla yüzleşen Tucker Crowe da benzer şekilde Annie tarafından dönüştürülür. filmim ayrıca, hayranlık ve obsesyonun, bir kişinin hayatını nasıl etkileyebileceğini ve bu obsesyonların kişinin gerçek hayatı ve ilişkileri üzerindeki etkisini de vurgulamaktadır. Duncan’ın Tucker Crowe’ya olan yoğun hayranlığı ve takıntısı, Annie ile olan ilişkisini nasıl etkilediği, hatta nasıl zedelediği birçok noktada belirgin hale gelir. Bu yazı, her bir temperamentin kendi içsel yolculuğuna ve bu yolculukların nasıl kesiştiğine, bir araya geldiğine dikkat çekerek, aşkın, tutkunun ve kişisel büyümenin yazısini yorum yapmak etır. Bu özgün ve çekici aşk yazısi, bakmakyiciyi kendine çekecektir.