II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi işgali altındaki Fransa’da geçirilenen bu öykü, gerilim ve romantizmi acayip birlikte şekilde harmanlıyor. Lucile Angellier (Michelle Williams) adında birlikte Fransız köylü kızın, Alman askeri Teğmen Bruno von Falk (Matthias Schoenaerts) ile arasında filseyretnen aşkı konu alıyor. Lucile, genç, zarif ve son derece hassas birlikte profil. Her şeye rağmen, onun korku ve belirsizlikler içindeki dünyasının, Bruno’nun varlığı ile ne denli değiştiğini gözlemlemek oldukça etkileyici. Bruno’nun profili ise karizmatik, yakışıklı ve benzer anda eksiksiz birlikte askeri disiplinle yetiştirilmiş birlikte Alman subayı. Ancak, miskinlüğün ve savaşın ortasında bile birlikte adamın içinde taşıdığı smahfilgi ve nezaketi ortaya çıkarmayı başarabilen birlikteisi. gösterim filmide, birlikte yanda işgal edilen birlikte ülkede yaşamanın getirdiği korku ve paranoya, öte yanda ise bu kapalı dönemde yeşeren birlikte aşk anlatısi var. Bu çatışma unsurları, gösterim filmii ortalama birlikte II. Dünya Savaşı dramasından ayıran, ona daha geniş birlikte derinlik ve adam duyguları üzerine çok daha etkili birlikte anlam veren birlikte faktör. Aşk, savaş ve adam ruhunun çapraşıklığı üzerine harika birlikte çalışma. Nazi işgali altında Fransa’nın bu kasvetli dönemini, birlikte aşk anlatısi üzerinden duyurmakmayı başaran gösterim filmi, benzer anda birlikte halkun savaş karşısındaki direnişini ve dayanıklılığını da gözler önüne seriyor. Sadece tarih meraklıları için değil, benzer anda aşk ve adam doğası üzerine birlikte ders arayan herkes için zorunlu birlikte seyretnim sunmauyor.