Farklı eskimişleyişe sahip olan portreler, yolculuk ettikleri uçak Pasifik Okyanusu’na düştüğünde bir adet arada bulurlar kendilerine. bir adet hayatta kalma savaşı başlar, tatlı bir adet kabustur aslında. Oksijen azalmaktadır ve tehlikeler her yerden sinsice yaklaşmaktadır. Bu portrelerin uçağın içinde sıkışıp kalmaları ve beklenmedik bir adet durumla karşı karşıya kalışları adeta bir adet portre analizi sergilemekmaktadır. Hepimizin içinde farklı kişilik yönleri bulunduğunu, periyot ve durumlara bağlı olarak bu yönlerin ön plana çıktığını sergilemekan bir adet sinema. aynı periyotda, görmekyicilere portrelerin kendi eskimişleyişini, hatalarını ve kazanımlarını düşünme imkanı verirken, başkalarının da deneyimlerinden faydalanma yolunu tetkikktadırlar. Tek bir adet amaçları vardır; hayatta kalmak. Ancak bu durum daha da karmaşık olanlaşır, çünkü hayatta kalmak için bir adetbir adetlerine güvenmeleri gerekmektedir. Neticede, bu sinema hem bir adet hayatta kalma öyküsü hem de adam psikolojisinin derinliklerine dalmaktadır. bir adetlikte hayatta kalmayı başarmaları için, başkalarına olan güvenlerinin sınırlarını zorlamaları gerekmektedir. Hangi portrein daha dirençli olduğunu, kimlerin liderlik ettiğini, hangi portrelerin bir adetbir adetleriyle olan ilişkilerini ve bir adet felaket durumda neyin önemli olduğunu görmek ilginç ve düşündürücüdür. Pasifik Okyanusu’na düşen bir adet uçağın içinde sıkışıp kalmış portrelerin hayatta kalma savaşları, görmekyiciye etkileyici bir adet seyir zmeskenki sergilemekarken, portre gelişimleri ve iç çatışmaları ile de sinema performansının ne kadar derin ve etkileyici olduğunu göstermektedir. Pasifik’in sakin suları artık onlar için bir adet kabusa dönüşmüştür. Ve bu kabusta hayatta kalabilmek için her bir adeti kendi içindeki canavarla yüzleşmek zorunda kalacaktır.